Yüksek İşlevli Otizmli Ergenlerde Sosyal Maskelenme: Tehlikeli Bir Başarı mı?

Teens in school uniforms playfully throw paper balls in a classroom setting.

Yüksek işlevli otizmli bireyler, dışarıdan bakıldığında sosyal olarak “uyumlu” görünebilirler. Ancak bu uyum, çoğu zaman bir “maskelenme” süreciyle sağlanır. Özellikle ergenlik döneminde, kabul görme ve arkadaş edinme isteği arttıkça sosyal maskelenme davranışı daha sık gözlemlenir.

Sosyal maskelenme, otizmli bireyin kendi doğal tepkilerini baskılayarak toplumsal olarak kabul gören davranışları taklit etmesi anlamına gelir. Gülümsemek, göz teması kurmak, jest ve mimik kullanmak gibi davranışlar yüzeysel olarak uygulanabilir; fakat bu çabanın arkasında yoğun bir zihinsel ve duygusal yük birikir.

Bu durum dışarıdan başarı gibi görünse de, bireyin kendilik algısını zedeleyebilir. Maskelenen çocuklar genellikle içsel yorgunluk, kaygı, tükenmişlik ve hatta depresyon gibi duygusal sorunlar yaşayabilir. Çünkü uzun süre boyunca “olmadıkları biri gibi” davranmak zorunda kalırlar.

Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda farkındalık kazanması önemlidir. Sadece görünen davranışlara değil, çocuğun bu davranışları hangi motivasyonla sergilediğine de odaklanılmalıdır. Otizmli bireyin kabul görmek için kendini bastırmak zorunda kalmadığı, güvenli sosyal ortamlar yaratmak en sağlıklı çözüm yoludur.

Gerçek başarı; bireyin olduğu gibi kabul edildiği, kendini gizlemek zorunda kalmadan sosyal dünyada yer alabildiği bir ortamdır.

Ferhan Hulusi Şahin / Özel Eğitim Öğretmeni

Kütüphane