Artikülasyon, bireyin konuşmada yer alan organlarının ardışık ve uyumlu bir şekilde konuşulan dile ait sesleri doğru telaffuz etme becerisidir.
Artikülasyon bozukluğu olan kişiler konuşulan dile ait sesleri doğru üretemez ya da güçlük çekerler: /r/ yerine /y/ söylemek gibi). Söylenmesinde en çok yanlışların görüldüğü sesler yaş ilerledikçe düzelmesi beklenen seslerdir. Bunlar ( /r/,/l/, /s/, /ç/, /z/) sesleridir.
Artikülasyon ( Sesletim) Bozukluğu Neden Olur?
Artikülatörlerde ki anatomik-fizyolojik yetersizliklere bağlı olabildiği gibi herhangi bir nedene bağlı olmaksızın da görülebilmektedir. Sesletim sorununa neden olabilecekler arasında ; yarık dudak-damak ve ağız-yüz anomalileri, ortodontik anomaliler, işitme kaybı, zihin engeli, nörojenik kökenli bozukluklar (serebral palsi ve diğer.) yer almaktadır.
Fonolojik (Sesbilgisel) Bozukluk
Fonoloji, bir dilde kullanılan konuşma sesleri ve bu konuşma seslerinin birleştirilmesiyle ilgili kuralları içerir.
Fonolojik bozukluk, konuşmanın temelini oluşturan dil kurallarına ait bilgiyi edinme güçlüğüdür. Fonolojik bozukluğu olan çocuklar kolay anlaşılır konuşma örüntüleri gerçekleştirmezler. Konuşma seslerinde yer değiştirmeler, bazı sesleri atmalar, hece değiştirme gibi hatalar mevcuttur. Örneğin çocuk /k/ sesini söyleyebilmekte ama kelime sonlarında söyleyememektedir ya da/ kamyon/ yerine/ kaymon/ demektedir.
Çocuğumun konuşması bebek gibi bu sesletim sorunu mudur?
Sesler belirli bir sırayla edinilir. 3 yaş civarında pek çok sesin edinilmesinin yanı sıra/r/,/l/ gibi bazı seslerin edinimi okul çağına kadar tam anlamıyla tamamlanmayabilir. Seslerin edinim sürecinde çocukların bazı sesleri ya da heceleri yanlış söylemesi “ bebek konuşması“ gibi algılanabilir. Fakat ciddi sesletim sorunu olan yetişkin ve çocukların konuşması bebek konuşmasından oldukça farklıdır.
Ne Yapmalıyım?
Bazı aileler çocuklarının artikülasyon bozukluklarının zamanla düzeleceğini düşünerek gereğinden fazla beklemektedirler. Artikülasyon bozuklukları her zaman kendiliğinden düzelmez ve ileri ki yaşlarda da devam edebilir. Zamanında müdahalede bulunulmadığında bireyler akranları arasında alay konusu olabilit sosyal, duygusal, akademik anlamda zorluklar yaşayabilir. Bu durumun önüne geçilebilmesi için dil ve konuşma terapistine başvurulmalıdır. Artikülasyon ve fonolojik bozukluğu olan bireylerin terapisinde; dil ve konuşma terapistleri tarafından yapılacak test ve ayrıntılı değerlendirmeyle bireye özgü uygun bir terapi programı hazırlar.
Afazi
Afazi, genellikle inme veya kafa travması sonucu beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanmasından kaynaklanan edinilmiş bir dil bozukluğudur. Afazide konuşma, konuşulanı anlama, adlandırma, tekrarlama, okuma-yazma beceleri kısmen ya da tamamen kaybolabilir. Afazi tutuk ve akıcı olmak üzere ikiye ayrılır. Afaziye dizartri ve konuşma apraksisi gibi nörojenik kökenli motor konuşma bozuklukları da eşlik edebilir.
Afazinin Nedeni?
Afazi, beynin dilden sorumlu alanının ya da lanlarının hasarlanması sonucu ortaya çıkar. Beyin hasarının genellikle nedeni inmedir. İnme, beynin bir bölgesinin kansız kalması yeterince oksijen taşınıp beslenememesinden kaynaklanır. Beyin tümörleri ve enfeksiyonları afazinin nedenleri arasında gösterilebilir.
Kimlerde Görülür?
Afazi genellikle orta ve ileri yaşta ki bireylerde görülmekle birlikte çocuk dahil herkeste görülebilir.
Tanılama
Afazi ilk olarak nörolog tarafından fark edilir. Doktor gerekli değerlendirmelerin ardından afaziden şüphelenirse bir Dil ve Konuşma Terapistine yönlendirir. Dil ve Konuşma Terapisti hastanın spontan konuşması, işitsel anlama, tekrarlama, adlandırma, okuma yazma gibi becerilerini ayrıntılı bir şekilde değerlendirir. Vakaya afazi testi uygulanır. Ayrıca afazili bireyleri motor konuşma ve yutma bozuklukları açısından da değerlendirir.
Dizartri
Dizartri, konuşma mekanizmasını kontrol eden kas kontrolünde zayıflık, koordinasyon bozukluğu ile kendini gösteren paralizi sonucu oluşan konuşmanın solunum, sesletim, rezonans, prozodi, sesleme bileşenlerinin etkilendiği konuşma anlaşılırlığını etkileyen bir motor konuşma bozukluğudur.
Dizartrinin ; spastik dizarti, ataksik dizartri, hipokinetik dizarti, flaksid dizarti olmak üzere çeşitleri vardır.Artikülasyon bozukluğu ses çatallanması, respiratuvar sistemin güçsüzlüğü dizartrinin semptomları arasında yer almaktadır.
Apraksi
Gerekli kaslarda herhangi bir güçsüzlük olmaması ve kişinin bilişsel işlevlerinin yerinde olmasına rağmen yapılmak isten çeşitli becerilerin gerçekleştirilememesidir. Demans, tümör nedenleri arasında söylenebilir.
Bireylerin konuşmalarının programlanmasına ilişkin motor konuşma bozukluğudur. Sesletim hataları görülmekle birlikte sözcükte ki hece sayısı artıkça konuşmada kim hatalarda artabilir. Hasta konuşmasında ki hataların farkındadır fakat herhangi bir güçsüzlük olmamasına rağmen koordinasyonu sağlamakta zorlanır ya da sağlayamaz.
Aprakside terapisinin amacı hastanın konuşma esnasında istemli artikülatör hareket kontrolünü artırmaktır.
Ne yapılmalı?
Nörojenik kökenli dil ve konuşma bozukluklarında müdahale ekip işidir. Dil ve konuşma terapistleri tıbbi tanı değil konuşma bozukluğu tanısı koyarlar. Bu süreçte oral-motor muayene, salya kontrolü, yutma bozukluğu açısından risk faktörleri belirlenir. Videostroskobik, endoskopik gibi aletsel yöntemlerle ses telleri kontrol edilir, ses akustik analiz programlarıyla ayrı bir değerlendirme yapılır. Bunun gibi durumlarda öncelikle tıbbi tanı alınmalı sonra ekip işiyle müdahale edilmelidir.
Dil ve Konuşma Terapisti